Herkesin oynadığı dram oyunundan bahsedelim. Dışarıda herkes ben mağdurum bana iyi davranmak zorundasınız diye bağırıyor. Tepiniyorlar. Barbarlar!
Sanki bütün insanoğlu mükemmel bir çocukluk geçirmiş gibi kendi çocukluğunun ne kadar berbat olduğundan bahsediyorlar. Kendilerinin ne kadar özel olduğundan bahsediyorlar.
Acı çeken herkes özel olsaydı dünyada 7 milyar aziz olurdu.
Sonuçta insan ilişkilerini kendilerine narkoz olarak enjekte etmeyi öğrenen insanoğlu birbiriyle y
Seninle tanıştığımda neden iki kişi ile tanışmış gibi hissettiğimi anlıyorum şimdi.
Daha büyük bir beden çıktı içimden; giderek genişlerken saydamlaşan bir benlik. O kadar güzel olmuştu ki kendini benden geri kalanlara bağlayarak görünmez oldu. Tek başınalıktan korkmuştu onca güzellik. Ne kadar kısa bir sürede gerçekleşmişti bunu hatırlamıyorum. Sadece giderek kabullendiğimi ve onu unuttuğumu biliyorum. Ta ki birisiyle karşıl
Cehennemde sanat nasil olur. by lostmsty, literature
Literature
Cehennemde sanat nasil olur.
Gayet mutlu oldu pek sonraları o. Sözlerim, az ışık alan bir salonda dolaşırken yüzünde anlamadığım bir ışık parladı. Beni pek bir dikkatle dinliyordu. Onu azarlamıyorum, onu üzmüyorum, onu mutlu etmiyorum. Onun kim olduğunu da bilmiyorum. Yüzü pürüzsüz, sanki pudralı gibiydi. Hiçbir şey duramazdı yanaklarında. Ağlamak için yaratılmış bir yaratık gibiydi, "yaratılmak" kelimesi doğru değil burada sanırım. Ama bir şeyler için k
Kelimeler arası dağlar aşılabilir, ama mesele bunu bize aşılayamayan zihniyette. Sense benim içgüdü dediğim şeye mantık diyorsun bu durumda, konuşmandan bunu anlıyorum. Bana gözünü dikipte öyle bakma. Bir durum aşmadın ki zaten benimle aynı fikirde olasın diyorum ben de ve her şey tek bir bedende evrilip çevriliyor, tekrar tekrar, usanmaksızın. Ben kendime bir şey anlatamıyorum geçmiş, gelecek zamanlarda; yani anla işte, sen olduğun anlarda. "Çabalıyorum ama bulanı
Hayaletlerle yatarken beni izlemek nasıl bir histi merak ediyorum. Fakat bugünlerde çokfazla şey öğrendim. Kaldırabilir miyim? Sanmıyorum. Ben bugün ya da yarınlarla sevişirken sen uzaklaşacaksın. Bu geçici bir aldatma: aldırışsızlık savunması.birbirimizin gözlerine bakıp yalan söyleyelim. Tanımayalım birbirimizi yarınlarda. Yarınlar bizim ümitsizliğimiz olsun. Sonsuza kadar yasaklanmış olalım birbirimize.
Gözyaşı taciri. Siyah, gece, karanlık, tünel, kuyu. B&
Bilinçsizliği ağzından süzülüyordu. Yavaş ve köpürerek Hareketleri anlamsız ya da ona göre anlam ve öfke doluydu. Önyargılar içinde boğulmuş, kıskıvrak.
Amansız.
Sakınmaksızın sakıncalı.
Belki de yalnız, ürkek. Kıskıvrak. Şaşırmış olmalı yalpaladığında, gözbebekleri titriyor odadaki tek mumda. Herkes gibi o: beyni alınmış bir mumya. Ellerini sallıyor; karanlığı beline dolayara
Bugün dünya benim için ağlıyor. Aynı damlaların senin üstüne düştüğünü bilmek garip, çocuk. Sana ne demem gerektiğini bilmiyorum en başından beri. Melankoli konuşsun ağzım yerine. Sözcükler kimseyi anlatamaz, kimseyi hatırlatamaz. Duyguları insanlarla özdeşleştirirsen her zaman yanında olur insanlar. Uzak ve yakın şimdi ne kadar göreceli değil mi çocuk? İnsanlar ne kadar insan, ne kadar et? Bu noktada çıldırıyorum çocuk. Etin için
Herkesin oynadığı dram oyunundan bahsedelim. Dışarıda herkes ben mağdurum bana iyi davranmak zorundasınız diye bağırıyor. Tepiniyorlar. Barbarlar!
Sanki bütün insanoğlu mükemmel bir çocukluk geçirmiş gibi kendi çocukluğunun ne kadar berbat olduğundan bahsediyorlar. Kendilerinin ne kadar özel olduğundan bahsediyorlar.
Acı çeken herkes özel olsaydı dünyada 7 milyar aziz olurdu.
Sonuçta insan ilişkilerini kendilerine narkoz olarak enjekte etmeyi öğrenen insanoğlu birbiriyle y
Seninle tanıştığımda neden iki kişi ile tanışmış gibi hissettiğimi anlıyorum şimdi.
Daha büyük bir beden çıktı içimden; giderek genişlerken saydamlaşan bir benlik. O kadar güzel olmuştu ki kendini benden geri kalanlara bağlayarak görünmez oldu. Tek başınalıktan korkmuştu onca güzellik. Ne kadar kısa bir sürede gerçekleşmişti bunu hatırlamıyorum. Sadece giderek kabullendiğimi ve onu unuttuğumu biliyorum. Ta ki birisiyle karşıl
Cehennemde sanat nasil olur. by lostmsty, literature
Literature
Cehennemde sanat nasil olur.
Gayet mutlu oldu pek sonraları o. Sözlerim, az ışık alan bir salonda dolaşırken yüzünde anlamadığım bir ışık parladı. Beni pek bir dikkatle dinliyordu. Onu azarlamıyorum, onu üzmüyorum, onu mutlu etmiyorum. Onun kim olduğunu da bilmiyorum. Yüzü pürüzsüz, sanki pudralı gibiydi. Hiçbir şey duramazdı yanaklarında. Ağlamak için yaratılmış bir yaratık gibiydi, "yaratılmak" kelimesi doğru değil burada sanırım. Ama bir şeyler için k
Kelimeler arası dağlar aşılabilir, ama mesele bunu bize aşılayamayan zihniyette. Sense benim içgüdü dediğim şeye mantık diyorsun bu durumda, konuşmandan bunu anlıyorum. Bana gözünü dikipte öyle bakma. Bir durum aşmadın ki zaten benimle aynı fikirde olasın diyorum ben de ve her şey tek bir bedende evrilip çevriliyor, tekrar tekrar, usanmaksızın. Ben kendime bir şey anlatamıyorum geçmiş, gelecek zamanlarda; yani anla işte, sen olduğun anlarda. "Çabalıyorum ama bulanı
Hayaletlerle yatarken beni izlemek nasıl bir histi merak ediyorum. Fakat bugünlerde çokfazla şey öğrendim. Kaldırabilir miyim? Sanmıyorum. Ben bugün ya da yarınlarla sevişirken sen uzaklaşacaksın. Bu geçici bir aldatma: aldırışsızlık savunması.birbirimizin gözlerine bakıp yalan söyleyelim. Tanımayalım birbirimizi yarınlarda. Yarınlar bizim ümitsizliğimiz olsun. Sonsuza kadar yasaklanmış olalım birbirimize.
Gözyaşı taciri. Siyah, gece, karanlık, tünel, kuyu. B&
Bilinçsizliği ağzından süzülüyordu. Yavaş ve köpürerek Hareketleri anlamsız ya da ona göre anlam ve öfke doluydu. Önyargılar içinde boğulmuş, kıskıvrak.
Amansız.
Sakınmaksızın sakıncalı.
Belki de yalnız, ürkek. Kıskıvrak. Şaşırmış olmalı yalpaladığında, gözbebekleri titriyor odadaki tek mumda. Herkes gibi o: beyni alınmış bir mumya. Ellerini sallıyor; karanlığı beline dolayara